Dislekside umut ışığı
Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Uşak Üniversitesi ortaklığında kurulan bu teknopark, 17 ortaklı bir yapı ve bünyesinde 2’si öğrenci, 18’i akademisyen, 22’si girişimci firma olmak üzere toplam 42 firmaya ev sahipliği yapıyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet Sezer Kampüsü’ndeki yerinde ziyaret ettiğimiz Genel Müdür Prof. Dr. Tuğrul Kandemir’den toplam 163 personelle hizmet verdiklerini, kuruldukları 2019’dan bu yana toplam 134 projeye imza attıklarını, halen devam eden proje sayısının 41 olduğunu, 136 milyon dolarlık gelir elde edildiğini, 65 bin dolarlık da ihracat gerçekleştirildiğini öğreniyoruz.
60 KENT 150 ŞUBE
Prof. Dr. Kandemir, “Türkiye’deki aktif 87 teknoparkta olmayıp Zafer Teknopark’ta olan projeler var. Bunlardan birini de 3D Zeka Yetenek firması geliştirdi. 3D Zekâ Yetenek’i Prof. Dr. Yusuf Karaca ile birlikte kurduk. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, atipik otizm ve disleksi (öğrenme güçlüğü) başta olmak üzere nörolojik problemlere yönelik bir program geliştirdik. Bu programla disleksiyi 6 ayda tedavi ediyoruz. Ülkemizde bunun bir benzeri yok. Tamamı psikolog ve doktorlardan oluşan 60 ildeki 150 şubemizde bu program kullanılıyor” dedi.
HER ŞEYİYLE YERLİ
Projenin detaylarını anlatan Prof. Dr. Yusuf Karaca ise, “Proje kapsamında geliştirilen cihazların patenti, yazılımı ve tasarımı 3D Zekâ Yetenek’e ait. Biz aslında bilinen bir yöntemi kendi birikimimizle ürettik. Projede kullandığımız cihazlarımızdan ‘Neurosound’, yüksek frekanslı ses modülasyonu yoluyla nöral sistemi çok yönlü uyaran bir dinleti cihazı. Bu cihaz, çocukta dikkat eksikliği, odaklanma, depresyon ve kaygı gibi problemlerin çözümünde de son derece güçlü bir etkiye sahip” bilgisini paylaştı.
YAN ETKİSİ YOK
Yöntemin faydasını kanıtlayan pek çok klinik çalışmanın mevcut olduğunu aktaran Prof. Dr. Karaca, ekledi: “Bu alanda 5 ulusal ve uluslararası bilimsel yayınımız var. İnsan sağlığı açısından herhangi bir risk veya yan etkisi yok. Çünkü bir kulaklık yardımıyla müzik dinlemek kadar basit ve kolay bir uygulamadan ibaret. Projede kullandığımız ikinci cihaz da ‘MentalTimer’. Disleksi çocuklarda Neurosound ve MentalTimer’ı birlikte kullanmamız gerekiyor. Bu bir paket program. Bu program sayesinde disleksi tanısını ortadan kaldırıyoruz. MentalTimer, eller, ayaklar ve bazen de el ve ayakların senkronize bir biçimde hareket etmesi esasına dayanan bir program. Tıbbi bir tedavi değil.”
ZEOLİT MUCİZESİ
Teknoparkta konuk olduğumuz diğer firma ise Anfora Sağlık… Kurucusu Dr. Hasan Hüsnü Eren. Dr. Eren, teknopartaki şirketinde ağırlıklı olarak zeolit madeni üzerinde Ar-Ge çalışmaları yapıyor. Zeolit önemi son yıllarda anlaşılan madenlerden biri. Çoğumuz hala ne işe yaradığını tam olarak bilmiyoruz. Ancak Türkiye dünyadaki rezervlerin yüzde 70’ine sahip. Bir başka deyişle dünyanın en büyük üreticisi ve satıcısı. İşte, Dr. Hasan Hüsnü Eren böyle bir zenginliğin birçok kritik sektörde kullanılabileceğini fark etmiş. Teknopark’ta laboratuvar çalışmalarına başlayıp ürünler geliştirmiş. Hatta bir kısmını da ticarileştirmiş.
İŞLENİNCE 7 BİN EURO
Dr. Eren, Türkiye’de işletmelerin bu hammaddeyi çıkarıp tonunu 200 ’ya sattığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Benim Ar-Ge yaparak geliştirdiğim ürünün tonu ise 7 bin Euro. Biz sağlık alanında kullanılan bu ürünü yurtdışından daha yüksek fiyatlarla alıyorduk. Örneğin, 4-5 yıl önce Almanya’dan bin liraya aldığımız ürünü şu anda biz kendi imkanlarımızla geliştirip kutusunu 200 TL’den satıyoruz. Hatta ürettiğimiz ürün, getirdiğimiz üründen daha üstün.” Zeolitin sağlığın yanı sıra tarım, sanayi ve hayvancılık alanında da yaygın olarak kullanım imkanı olduğunu vurgulayan Dr. Hasan Hüsnü Eren, bir konuya da dikkat çekiyor: “Röntgen odalarının kurşunla kaplanması bence yanlış bir uygulama. Çünkü kurşun duvar gibidir. Yani sadece dışarıya çıkmayı engeller ama içeride dolaşıp kişilere zarar verir. Zeolit ise radyasyonu absorbe ediyor. Bu özelliğini kullanarak şu anda zeolit kaplı duvar projesi geliştiriyoruz. Tekstil sektörü için de zeolitli kumaş üretimi için çalışıyoruz.”