Bu başarı, organ nakli bekleyen hastalar için umut verici yeni seçenekler sunuyor ve bilim dünyasında büyük bir ilgiyle karşılanıyor.
Pennsylvania Üniversitesi’nden cerrahlar, genetik olarak değiştirilmiş bir domuz karaciğerinin beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiye başarıyla bağlandığını ve organın 72 saat boyunca normal işlev gördüğünü açıkladı. Bu deney, başarısız karaciğerleri olan ağır hastalara yardımcı olmak için domuz organlarının kullanımına yönelik bir adımı temsil ediyor. Araştırmacılar, domuz karaciğerlerinin, bir donör bekleyen ve karaciğer nakline ihtiyacı olan hastaları stabilize etmek için kullanılabileceğini düşünüyor. Kendi karaciğerleri iyileşme şansına sahip olan hastalar için domuz organları geçici destek de sunabilir. Pennsylvania Üniversitesi Transplant Enstitüsü’nden cerrah Abraham Shaked, bu çalışmayı yürüten isim, “Eğer iyileşme şansını artırabilecek bir yol sunabilirseniz, belki de nakle gerek kalmaz,” diyor.
Karaciğer, vücuttaki en büyük organ olarak birçok hayati işlevi yerine getirir. Yiyeceklerin sindirilmesi için gereken safra suyunu üretir, toksik amonyağı idrar yoluyla vücuttan atılan bir maddeye dönüştürür, kan pıhtılaşmasını düzenler, kan şekeri seviyesini kontrol altında tutar, atıkları temizler ve enfeksiyonla savaşır.
Genetiğiyle oynanan domuz karaciğeri bir insana nakil edildi! Sonuç umut verici!
Ancak bazen karaciğer işlevini yitirir. Alkol bağımlılığı, viral enfeksiyonlar, obezite ve ilaç aşırı dozu karaciğerin iflasına yol açabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 330.000’den fazla insan karaciğer yetmezliği için tedaviye ihtiyaç duyar. Bazı insanlar iyileşir, ancak uzun vadeli hasarı olanlar nakil gerektirir. Diğer organlar gibi, karaciğerler de kıt kaynaklardır. ABD’de 10.000’den fazla hasta karaciğer nakli için bekleyenler listesindedir.
Aralık ayında gerçekleşen deney sırasında, doktorlar hastayı beyin ölümü gerçekleştikten sonra bir ventilatörde tuttu. Kişinin kendi karaciğeri yerinde bırakılırken, bir domuz karaciğeri vücut dışında, perfüzyon makinesi olarak adlandırılan bir cihaz içinde yerleştirildi. Tüpler, kasıkta bir damardan alınan kanı makinedeki domuz karaciğerinden geçirerek boynundaki bir damara geri döndürdü.
Araştırmacılar, ailenin rızasıyla deneyi üçüncü günün sonunda gönüllü olarak sonlandırdı. Bu süre zarfında, domuz karaciğeri safra üretti ve hastanın kan asiditesini normal seviyede tutarak sabit bir durumda kalmasını sağladı. Shaked, “Karaciğerin üç gün sonra hala oldukça iyi görünmesi hepimizi şaşırttı,” diyor.
Bilim insanları uzun zamandır insan organı kıtlığını hafifletmek için hayvanları kullanmanın yollarını arıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 103.000’den fazla insan ulusal transplant bekleyenler listesinde yer alıyor ve her gün bir organ beklerken 17 kişi hayatını kaybediyor. Domuzlar, kolaylıkla bulunabilir olmaları ve benzer büyüklükteki anatomilere sahip olmaları nedeniyle donör olarak araştırılıyor. Ancak organları doğal olarak insan vücudu ile uyumlu değil ve nakilden hemen sonra bir kişinin bağışıklık sistemi tarafından hızla reddedilebilir.
Bir domuz organı insan vücudunun dışında olsa bile, hastanın kanı domuz karaciğeri üzerinden geçirildiği için reddetme riski hala bulunuyor. Kandaki antikorlar organı yabancı olarak tanıyabilir ve ona saldırmaya çalışabilir.