Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Ayhan Bora Kaplan’ suç örgütüne yönelik hazırlanan iddianame, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. İddianamede; 12 kişi müşteki, 28’i tutuklu 61 kişi de sanık sıfatıyla yer aldı.
Suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin ‘Ayhan’ kod adlı sanık Bora Kaplan, diğer yöneticilerin ise sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu ifade edildi.
İddianamede, Bora Kaplan ve 5 örgüt yöneticisi hakkında ‘Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘Kasten öldürme’, ‘Nitelikli kasten öldürme’, ‘Kasten yaralama’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Eziyet’, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘Suç üstlenme’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından 1’i ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.
DURUŞMAYA TÜM SANIKLAR KATILDI
Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Bora Kaplan’ın aralarında olduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tüm sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
İddianamenin özetinin okunması ve sanıkların kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı salonda Bora Kaplan’ın 5 avukatı bulunduğunu, fakat yalnızca 3 avukatla duruşmaya katılabileceğini bildirdi. Beyanların ardından sanık savunmalarına geçildi. Sanık Adnan Kaplan, Erkan Doğan’ın şikayetiyle gözaltına alınıp tutuklandığını anlattı. ‘Albüm’ isimli barın otoparkında çalıştığını, yaşanan olaylarla alakalı bilgisinin olmadığını öne süren Kaplan, tahliyesini talep etti.
‘ARKADAŞ TABİRİNİ BOZUK PARA İÇİN KULLANDIM’
Sanık Ali Dönmez, oto kiralama işiyle uğraştığını 2018’de ‘Albüm’ ve ‘Tren’ isimli işletmelerde vale olarak görev yaptığını anlattı. Herhangi bir suç örgütüne üye olmadığını savunan Dönmez, “Ben çalışırken Fethi Koyuncu da valelik yapıyordu ama sorumluydu. Maaşlarımızı kendisinden alıyorduk. Müdürlerle fazla bir ilişkimiz olmazdı. Mekanların kime ait olduğunu bilmiyorum. Örgüte üye değilim, tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Dönmez, tape kayıtlarında geçen ‘arkadaş’ tabirini bozuk para istemek için kullandığını da savunmasına ekledi.
Sanık Ali Şallı, oto kiralama şirketi olduğunu herhangi bir suç örgütüyle ilişkisinin bulunmadığını iddia etti. Yazılı savunmasını mahkemeye sunan Şallı, “Ben neden yattığımı bilmiyorum, geciken adalet benim nezdimde adalet değildir. Hasta bir eşim var. Bu sebeplerden dolayı tahliyemi talep ediyorum. Aksi takdirde en yüksek adli kontrol şartıyla serbest bırakılmayı talep ediyorum” diye konuştu.
Sanık Arif Buğra Meşen de 2018-2019 yılları arasında ‘Loop’ isimli barda valelik yaptığını, sanıklardan bazılarını bu nedenle tanıdığını söyledi. Vale olarak suç örgütüne nasıl üye olduğunu anlamadığını beyan eden Meşen, “Ben ‘Bora Kaplan’ dediğiniz adamı hiç tanımam. Nezarette ses tonunu ilk defa duydum. 8 aydır tutukluyum hiçbir suça karışmadım, hiçbir örgüte üye değilim, tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
‘3 ÜNİVERSİTE BİTİRDİM’
Sanık Barış Kurt da hayatında ilk defa cezaevine girdiğini belirterek, “Mühendisim, 3 üniversite bitirdim. Doktoram, uluslararası yayınlarım var. Şoktayım, rüya halindeyim” dedikten sonra Bora Kaplan’ı kız arkadaşıyla gittiği bardan tanıdığını söyledi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, savcılık ifadesinde neden Kaplan’ı tanımadığını söylediğini sordu.
Barış Kurt, “O zaman siyasi görevimiz vardı, meclis üyesiydim (Çankaya Belediye Meclisi). Siyasi geleceğim, kariyerim var” cevabını verdi.
Mahkeme başkanı da “Ne ilgisi var? Bora Kaplan sakıncalı mı? Siyasi kariyerinle ilgisi ne” diye sordu. Barış Kurt’un sessizliği üzerine de “Yok bir cevabın” dedi. Bunun üzerine Kurt, “Var. Ben kimim, anlatayım; sonra ne isterseniz sorun” diyerek hayat hikayesini anlattı.
Polislerin hazırladığı bilirkişi raporuyla HTS kayıtlarını çarpıtıp mahkemeyi yanılttığını öne süren Barış Kurt, “Günahtır” diyerek ağlamaya başladı.
Kurt, aleyhinde ifade veren Erkan Doğan için ‘sokak çocuğu, nankör, çingene, esrar içmekten perişan olmuş’ ifadelerini kullandı. Gizli tanığın ifadesiyle de oynandığını aktaran Kurt, sorguda kendisine okunanla mahkeme başkanının okuduğunun farklı olduğunu öne sürerek, “Bu suç değil mi? Niye oynuyorsunuz? İşte, fazla oynarsanız Allah böyle ayağınıza dolar” dedi.
Duruşmaya öğle arası verildi.